30 Ekim 2013 Çarşamba

Sökülen Fidanlar Hakkında Rektörlük Genel Sekreter Yardımcısından Açıklama

İTÜ Forumu'nun ODTÜ için diktiği ve Gezi direnişi esnasında polisler tarafından öldürülen gençlerin isimlerini verdiği fidanların sökülmesi İTÜ kamuoyunda büyük merak uyandırmıştı. Konuyla ilgili olarak İTÜ Rektörlüğü Genel Sekreter Yardımcısı Aylin Yıldırım Elbay bir açıklama yaptı.

İTÜ Forumu olarak, İTÜ Rektörlüğü adına yapılmış resmi bir açıklama olarak kabul ettiğimiz bu açıklamayı, cevap ve bilgi edinme haklarımızı saklı tutarak aşağıda yayınlıyoruz:

"Rektörlük metro girişine öğrencilerimiz tarafından dikilen ağaçlarla ilgili merak edilen sorulara cevap olması adına bu mesajı yazıyorum :

Öğrencilerimiz tarafından Rektörlükten izin alınmadan, yasal olmayan bir şekilde metro girişine fidanlar dikilmiştir. 

Üniversitemizin peyzaj planında, metro girişindeki alanın bir meydan girişi olarak düzenlenmesi planlanmıştır, yakın zamanda gerçekleşecektir. Anılan bölgede bir fidan ya da ağaç bulunması, bu çalışmaya başlandığında, gelişmeye çalışan bir ağacın taşınmadan zarar görmesi sorununu ortaya çıkaracaktır.

Bu nedenle, fidanlar, bakımının ve sulamasının yapılabileceği, büyümesine daha elverişli olan Rektörlüğün batı tarafındaki yolun kenarına taşınmıştır. 

Öğrencilerimizin kampüsü yeşillendirme çabalarına Rektörlüğümüz olumlu yaklaşmaktadır. Kaldı ki, son zamanlarda kampüse dikilen ağaç sayısı ve peyzaj düzenlemeleri de gözönünde bulundurulursa, Rektörlüğümüzün de bu görüşte olduğu ortaya çıkacaktır. 

Öğrencilerimizden ricamız, bu çabalarında Üniversitemiz Rektörlüğünden yer konusunda onay almalarıdır. Bunun nedeni de ağaçlarımızın sonraki yıllarda zarara uğramamasıdır. 

Anlayışınız için çok teşekkür ediyoruz."

Hasan Ferit Gedik'in Ailesini Ziyaret Ettik



İTÜ Forumu, Gülsuyu Mahallesi'nde devlet destekli uyuşturucu çetelerine karşı mücadele yürütürken bu çeteler tarafından vurularak öldürülen Hasan Ferit Gedik'in ailesini ziyaret etti.

Ailenin İTÜ Ayazağa Kampüsü'n çok yakın olan Armutlu'daki evine İTÜ Forumu'nu temsilen giden İTÜ'lüler bir süre Gedik'in dedesi ve annesi ile sohbet ettiler. Çoğunlukla Hasan Ferit Gedik'e ait anılardan, Armutlu'da planlanan rantsal dönüşümden ve mahallenin genel durumundan bahsedildi.


İTÜ'lüler ziyareti sonlandırırken, Ayazağa Kampüsü'ne oldukça yakın olan Armutlu halkı ve mahallenin kendilerinden beklediği tüm desteği ellerinden geldiğince sağlayacaklarını ve Hasan Ferit Gedik'in anısıyla mücadeleye devam edeceklerini söylediler.

"İTÜ Forumu - 14" Notları-30.10.2013

Gündemler:
  • Forumun Diktiği Fidanların Sökülmesi
  • 6 Kasım - YÖK'ün Kuruluş Yıldönümü
  • İTÜ Forumu ve Geleceğinin Değerlendirilmesi

Alınan Kararlar:
  • Fidanların sökülmesi ile ilgili rektörlük genel sekreter yardımcısının yaptığı açıklama tartışıldı. Açıklamanın rektörlük adına yapılmış resmi bir açıklama olarak kabul edilebileceği kararına varıldı.
  • Rektörlük genel sekreter yardımcısının yaptığı açıklama ile ilgili bir cevap olması ve söz konusu açıklamada geçen peyzaj planı hakkında bilgi talep edilmesi amacıyla bir metin yazılmasına karar verildi.
  • Yazılacak metne gelecek cevaba göre fidanların aynı yere veya farklı bir yere dikilmesine karar verildi.
  • 6 Kasımda diğer üniversite forumlarıyla beraber Beyazıt'ta yapılacak olan eyleme katılınmasına ve bu eylemin çalışmasının İTÜ'de yapılmasına karar verildi.
  • İstanbul'daki mahalle ve park forumlarının bir araya geldiği Forumlar Koordinasyonu toplantısına İTÜ Forumu adına da ilk etapta gözlem yapmak, daha sonrasında katılımcı olmak için bir temsilcinin gönderilmesine karar verildi.

Bir Sonraki Forumda Karara Bağlanmak Üzere Ertelenen Öneriler:
  • Forumun katılımını artırmak için İTÜ'nün farklı katmanlarını(öğrenci kulüpleri, öğretim üyeleri, taşeron işçiler, asistanlar, idari personel...) davet ederek bu katmanların sorunları üzerine tartışalım.
  • Farklı bir araya gelme yöntemleri deneyelim(piknik vb.)
  • İTÜ bileşenlerinin sorunlarını en azından bilebilmek ve beraber olduğumuzu gösterebilmek için tüm bileşenlerle diyalog içinde olalım ve bu diyalogumuzu geliştirelim.
  • Forum gündemlerinin tartışıldığı ve paylaşıldığı "İTÜ Meclisi" facebook grubunda kişilerin şahsi düşüncelerinin forumun görüşüymüş gibi görünmesinin önüne geçelim. Bu facebook grubunda gündem dışı gönderilere izin vermeyelim.

29 Ekim 2013 Salı

İTÜ Forumu'nun ODTÜ İçin Diktiği Fidanları Kim Söktü?




İTÜ Forumu 24 Ekim Perşembe günü "ODTÜ'ye Selam Veriyoruz; İTÜ'ye Fidan Dikiyoruz" mesajıyla Ayazağa Kampüsü girişinde boş alana yaklaşık 30 adet fidan dikmişti. Dikilan fidanların bazılarına Gezi direnişi esnasında polis tarafından öldürülen gençlerin isimleri verilmişti.Yapılan eylemin sebebi ODTÜ'lülerin tepkilerinden çekinen Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerinin Kurban Bayramı tatilini fırsat bilerek ODTÜ'de binlerce ağacı sökmesiydi.


Fidanların dikildiği alanın önünden geçen öğrenciler bir sürprizle karşılaştılar. ODTÜ'de Kurban Bayramı tatilinin fırsat bilinmesine benzer bir şekilde Cumhuriyet Bayramı tatili fırsat bilinerek fidanlar sökülmüştü.


Fidanları Kim Söktü?

Fidanları kimin söktüğü sorusunun cevabı henüz yanıtsız ve çok büyük bir merak konusu.
Sorunun cevabı için en güçlü aday, rektör Karaca'nın emriyle sökülmüş olmaları olarak görülüyor. Şüphe uyandıran diğer gruplar ise son zamanlarda İTÜ'de görünmeye başlayan milliyetçi ve  iktidar yanlısı gruplar. Bu grupların İTÜ Forumu'na oldukça tepkili oldukları biliniyor.

24 Ekim 2013 Perşembe

İTÜ Forumu Fidanlık Kurdu: "ODTÜ'ye Selam, Mücadeleye Devam!"

İTÜ Forumu, ODTÜ'ye 18 Ekim gecesi bayram tatilini fırsat bilerek Ankara Büyükşehir Belediyesi ekiplerince yapılan saldırı ve arkasından ODTÜ'lülerin fidan dikmeleri esnasında yaşanan polis saldırısının üzerine tüm İTÜ bileşenlerinin de bu mücadelenin içerisinde olduğunu ifade etmek için bir eylem düzenledi.

İTÜ Dayanışma Meydanı'ndan rektörlük binasına yürüyen İTÜ mensupları burada bir basın açıklaması yaptılar. Basın açıklaması esnasında rektörlük binasının kapısında etten duvar ören güvenlik görevlileri dikkat çekti.

İTÜ Forumu adına yapılan basın açıklaması şu şekildeydi:

"Taksim Gezi Parkı’nda, despot ve rant düşkünü yönetim anlayışının; doğa, kent ve halk düşmanlığı suretinde saldırılarına maruz kalışımızın üzerinden neredeyse altı ay geçti. 31 Mayıs 2013’ten bu yana Türkiye’de çok şey değişti. Fakat AKP iktidarının kentler üzerindeki rant oyunları, “kendilerinden olmayanların” insanca yaşama hakkına müdahaleleri, doğa düşmanlığı değişmeyen olgular oldu. Bu hırs ve düşmanlık öyle büyüktür ki; gencecik insanlar öldürülmüş, binlerce kişi yaralanmış, aylardır medyaya örtülü bir sansür uygulanarak, yalan ve dezenformasyon üzerine kurulu söylemlerle halk kandırılmaya çalışılmıştır. Hükümetin rant düşkünlüğünün, seçim öncesi manipülasyonlarının, doğa düşmanlığının son tezahürü de konuyla ilgili yasal süreç devam ettiği halde, bayram tatilini fırsat bilen Ankara Büyükşehir Belediye’sinin gece yarısı ODTÜ arazisine iş makinalarını polis ve eli sopalı çetelerin koruması altında sokarak binlerce ağacı talan etmesi olmuştur. Açık ki, 18 Ekim gecesi ODTÜ’ye yapılan çıkartmanın altını hırs, düşmanlık ve korku doldurmaktadır. 

İstanbul’da semt semt direnişler sürerken, desteğinin yokluğunu bir an olsun hissetmediğimiz Ankara halkıyla ve ilerici, yurtsever, devrimci karakterinden taviz vermeden var olmaya devam eden tüm ODTÜ bileşenleriyle dayanışma içerisinde olmak biz İTÜ mensuplarının boynunun borcudur. İTÜ’nün öğrencileri, araştırma görevlileri, akademisyenleri, çalışanları geçmişte olduğu gibi halktan, bilimden, özgürlükten ve eşitlikten yana tavrını sürdürmekte kararlıdır. Bugün ODTÜ’ye karşı düşmanca tavır alanlar bilmelidirler ki karşılarında yalnızca ODTÜ’lüler değil; İTÜ’lüler de tüm ilerici kesimlerle birlikte, dayanışmanın kuvveti ve kararlılıkla duracak; demokratik bir üniversite, özgür ve eşitlikçi bir Türkiye mücadelesinde olduğu gibi haklı taleplerini en yüksek perdeden omuz omuza dile getirecektir. 

Melih Gökçek ODTÜ’den geçecek yol sevdasından vazgeçmelidir. AKP halkın, bilim insanlarının ve meslek örgütlerinin söylediklerini dikkate almalı, kentlere ve doğaya, rant uğruna yönelttiği saldırıyı durdurmalıdır. Zira memleketin dört bir köşesinde, HES inşaatlarından nükleer santral projelerine, zehir saçan altın madenlerinden 3. Boğaz Köprüsü projesine, yabani otlar gibi her yerde biten AVM inşaatlarından kentsel dönüşüm adı altında yoksul halkın yaşam alanını yok etmeye kadar tüm rant projeleri, gün be gün istikrarını yitiren ekonomiyi ayakta tutmak ve sermayedarları sürekli daha zengin kılmak üzerine kurgulanmıştır. Devlet ve hükümetler, egemen kesimler ve sermayedarlar için değil, halk için politika üretmek zorundadır. Bu böyle olmadıkça dün Taksim’de, Kızılay’da, Hatay’da, Karadeniz’de, tüm Anadolu’da ayağa kalkanlar gibi bugün de ODTÜ’lüler ayağa kalkmakta haklıdır ve haklarını savunmak için yapacakları her şey meşrudur. 

Taksim sadece Taksim olarak kalmadı. Bugün ODTÜ de sadece ODTÜ olarak kalmayacak. Bugün dikeceğimiz fidanlar, her önünden geçene buranın da ODTÜ olduğunu hatırlatacaktır. Fidanlara vereceğimiz isimler de, Haziran Direnişi sırasında AKP’nin polisi tarafından öldürülen kardeşlerimizin şahsında tüm direnenlerin aynı zamanda İTÜ’de yaşadığını bize hatırlatacaktır. Kurtuluşumuz tek başına değil, hep beraber olacaktır.
Saygı, sevgi ve dostça selamlarımızla"

Basın açıklamasının ardından kampüsün girişindeki boş alana gelen İTÜ'lüler, burada yaklaşık 30 adet fidan dikti. Fidanlara Haziran Direnişi sırasında öldürülen arkadaşlarının isimlerini verdikten sonra eylemi sonlandırdılar.










20 Ekim 2013 Pazar

İTÜ Forumu - 13: "Diren ODTÜ, İTÜ seninle!"

Uzun bayram tatilinin ardından İTÜ Forumu her salı olduğu gibi toplanmaya; İTÜ'nün, İstanbul'un ve ülkenin gündemlerine müdahil olmaya devam ediyor.

Yaz aylarında toplanmaya başlayan İTÜ Forumu'nun 13.'sü 22 Ekim Salı Saat 17:00'de Merkezi Derslik Kantin Alanında yapılacak. Her forumda olduğu gibi tüm İTÜ bileşenleri forumun doğal üyeleri ve sahipleri olarak bir araya gelecekler.

İTÜ Forumu - 13'te tartışılacak konularbir önceki forumda alınan kararlar ve gündem akışının ortaya çıkardığı ihtiyaç doğrultusunda şunlardan oluşuyor:

  • ODTÜ'den geçirilmeye çalışılan yol ve tatilde ODTÜ ormanına yapılan gece baskını
  • İTÜ'de KampüsKart uygulaması
  • 28 Mart 2013'te yapılan "İTÜ'ye ve Hocalarımıza Sahip Çıkıyoruz" eylemi hakkında bazı öğrenci ve akademisyenlere gönderilen uyarı mektupları
  • İTÜ'de süren kantin boykotları
Bu gündemlerin dışında ise forum katılımcılarından gelen diğer gündem önerileri de serbest olarak tartışılacaktır.

Tatil Bitti!
İTÜ Bileşenleri Gerçek Demokrasiyi Kendi Elleriyle Kurmaya Devam Ediyor
Haydi Foruma!


10 Ekim 2013 Perşembe

İTÜ'de Rektörün Bir Yılı

İTÜ Asistan Dayanışması, rektör Karaca'nın bir yıl boyunca hayata geçirdiği icraatları anlatan bir açıklama yaptı:

"İTÜ’de Mehmet Karaca’nın rektörlük görevine atanmasıyla birlikte, üniversite kamuoyunun görüşü ve İTÜ geleneği dikkate alınmadan hayata geçirilen uygulamalar, büyük sorunlara ve genel hoşnutsuzluğa dönüştü. Söz konusu durumu daha net görebilmek için aşağıdaki başlık ve açıklamaları dikkatinize sunuyoruz.

Araştırma Görevlileri ve 50/d Sorunu 
  • 80’in üzerinde araştırma görevlisi azami süreyi aşma gerekçesiyle işten çıkarıldı. Bunun yanlış ve hukuksuz bir uygulama olduğunu belirtenlerin talepleri görmezden gelindi. Azami süreyi aşmadan tezini bitiren ve bölüm kurullarının oybirliğiyle önerdiği araştırma görevlilerinin dahi 33/a kadrosuna geçişi engellendi. 
  • Yurt dışı görevlendirmeleri azami süre gerekçesiyle maaşsız yapılmaya başlandı. Azami süreyi geçen öğrencilerin de bilimsel etkinliklere katılım destekleri iptal edildi. 
  • İşten atılan araştırma görevlileri tarafından açılan davalarda, yürütmeyi durdurma kararı verilen örnekler oldu. Rektör, daha önce pek çok ortamda 50/d maddesine ilişkin sorularda “hukuka uyacağının” teminatını vermiş olmasına rağmen, bu mahkeme kararlarını uygulamamakta, bazılarında ise işlemleri geciktirmektedir. İTÜ yönetimi hukuki kararları da hiçe saymaya başlamıştır. 
  • 2547 sayılı kanuna aykırı 33/a’ya geçiş kriterleri getirildi. Üyelerinin nasıl belirlendiği belli olmayan bir değerlendirme kurulu oluşturuldu. 
  •  Süreden sayılmayan izinler, çalışma süresi hesabına dahil edildi. Böylece önceki uygulamalara göre çalışmalarını planlayan; yurt dışı görevi, doğum izni veya özel sebeplerle enstitü onayıyla süreden sayılmayan izin hakkını kullanan araştırma görevlileri mağdur oldu. 

Demokratik Olmayan Karar Alma Süreçleri 

  • İTÜ’de “tek adam” rejimi tesis edildi. Birçok fakültede, rektörlüğe yakın isimler dekan olarak atandı. 
  • Üniversite Senatosu ve Yönetim Kurulu, bizzat rektörün, ilgili toplantılarda takındığı tavır nedeniyle itibarsızlaştı. 
  • Yıllardır hazırlığı yapılan sosyal bilimler bölümleri ve fakültesinin açılmamasına karar verildi. 
  • Ekonomi alanında çalışan öğretim üyelerinin görüşüne başvurulmadan Ekonomi Bölümü açıldı. Bu alanda çalışan öğretim üyelerinin yeni açılan bölüme geçiş talepleri, gerekçe gösterilmeden reddedildi. 
  • 2002 yılından beri yayında olan ve Türkçe yayınlanan sınırlı sayıdaki dergiden biri olan İTÜ Dergisi, gerekçesi açıklanmadan kapatıldı. 
  • Yurt dışı bilimsel araştırma toplantılarına katılım desteği için indeksli makale şartı getirildi. Katılım destekleri ciddi oranda (%20) düşürüldü. 
  • Emekli öğretim üyelerinin ders ve danışmanlık görevleri sınırlandı. Emekli öğretim üyelerinin odalarını boşaltmaları gerektiğini bildiren yazı, kendilerine gösterilmesi gereken saygıdan ve akademik titizlikten çok uzak bir dille kaleme alındı. 
  • Bazı projelerin yürütücüleri gerekçe bildirilmeden değiştirildi. 
  • İTÜ Nano projesi ve Temiz Oda laboratuvarının sorumlu öğretim üyesi değiştirildi; bazı donanımlara el kondu ve ilgili projenin geliştirilmesi engellendi. 

Skandallar 

  • Yürütülen bir soruşturma kapsamında, Mersin limanında ele geçirilen pirinçler İTÜ MOBGAM’a gönderilmişti. Standart prosedüre uyularak gerçekleştirilen deneylerde iki farklı GDO ırkına rastlandı ve bu durum kamuoyuna yansıdı. Bunun üzerine Tarım Bakanı Mehdi Eker, hiçbir bulgu ve deneye dayandırmadan pirinçlerin GDO'suz olduğunu iddia etti. Rektör Karaca, MOBGAM sorumlusunu hiçbir kovuşturmaya gerek görmeden görevden uzaklaştırdı ve deneyin hatalı olduğunu da bir çırpıda açıklayıverdi. Bu yaşananlardan sonra Mehdi Eker şu açıklamada bulundu: "İTÜ’nün o incelemeyi yapacak donanımı da yok, bilgisi de, birikimi de. Savcının pirinci inceleme için İTÜ’ye göndermesi de, İTÜ’nün ‘Ben bu işten anlamam’ demeyip incelemesi de tam bir skandal. Doğru adres bakanlığımız olmalıydı.” 240 yıllık geçmişi olan İTÜ şimdiye kadar hiç böyle aşağılanmamış, bilimsel değeri ayaklar altına alınmamıştır. 
  • Mezuniyet töreni büyük bir protestoya sahne oldu. İTÜ’de Rektör Karaca’nın göreve gelişiyle yaşanan gelişmeleri protesto eden öğrenciler, Rektör’e hep birlikte sırtlarını döndüler. Veliler de ıslık ve sloganlarla protestoya destek verdiler. Otobüslerle İTÜ kampüsüne taşınan siyasi bir grup, mezuniyet törenine saldırdı. Alan dışına çıkarılmaları sonrasında, mezuniyet alanına rastgele attıkları taşlar nedeniyle bir veli yaralandı. Öğrencilere, hocalara ve velilere yapılan bu saldırı ile ilgili rektörlük tarafından herhangi bir soruşturma yürütülmedi. 
  • Öğrencilerin işleteceği vaat edilen kantinlerin bazıları Etiler Marmaris Büfe işletmeciliğine devredildi. 

Öğrenciler

  • Hazırlık sınıfını geçemeyen öğrenciler hiçbir barınma alternatifi sunulmadan yurtlardan atılmaktalar. • Vadi Yurtları kantininde düğün töreni düzenlenmesine izin verildi. 
  • Kampüs güvenlik görevlilerinin sayısı arttırıldı. Kampüste tüm gün güvenlik ve sivil polis devriye aracı uygulaması başladı. Personel 
  • Rektörlükte çalışan çok sayıda idari personelin görev yeri değiştirildi. Çeşitli fakültelerdeki idari personeller, sürgün olarak adlandırılabilecek uygulamalara tabi tutuldu. 
  • Porselen tabaklar bahane edilerek, yemekhanelerde statü farkı yaratıldı. 
  • Taşeron şirket çalışanlarının servis araçlarından yararlanmaları yasaklandı. Tepkiler üzerine fiilen bu yasak kaldırılsa da, resmi bir değişiklik ve açıklama yapılmadı. Üniversite Geneli 
  • Rektörlükle iletişim kanalları kapalı tutuldu, dilekçeler yanıtsız bırakıldı ve randevu talepleri geri çevrildi. İTÜ kamuoyuna yönelik yoğun bir dezenformasyon ve sansür uygulandı. Kurumsal İletişim Ofisi tarafından yalnızca yönetimi destekleyen haberler paylaşıldı. Bu durum, Cumhuriyet Bilim teknoloji ekinin aynı sayfasında yer alan iki haberden birini paylaşıp, diğerini sansürlemeye kadar götürüldü. 
  • Bu sansürü bir nebze kırmak amacıyla kullanılan, İTÜ Asistan Dayanışması e-posta adresleri üniversite yönetimi tarafından bloklandı. 
  • İş Bankası’ndan sonra Vakıfbank da İTÜ’lülerin hayatına zorla sokuldu. İTÜ mensupları, Vakıfbank kartlarıyla birleştirilen kimlik kartlarını almak zorunda bırakıldı. Maslak kampüsündeki banklar ve şemsiyeler Vakıfbank reklamlarıyla doldu. 
  • Lojman dağıtımının nasıl yapıldığına yönelik sorular cevapsız kaldı. Kriterlerin ve başvuruların İTÜ kamuoyuyla paylaşılması talebi ısrarla reddedildi."

kaynak: İTÜ Asistan Dayanışması (ituasistandayanismasi.blogspot.com)

1 Ekim 2013 Salı

"İTÜ Forumu - 12" Notları - 01.10.2013

Gündemler:

  • Rektöründen Kiralık İTÜ: İTÜ'deki kiralamalar, kantin işletmeleri, ticaret
  • 7 Ekim Pazartesi KSB'de yapılacak etkinliğe dair protesto
  • Öğrenci ve araştırma görevlilerine 28 Mart 2013'te yapılan eylem hakkında gönderilen uyarılar

Alınan Kararlar ve Diğer Öneriler:

  • 7 Ekim Pazartesi günü KSB Büyük Salon'da THY Genel Müdürü Temel Kotil'in katılımıyla yapılacak olan etkinliğin; katılımcı kurumun ve kişinin emek düşmanı ve gerici politikaları sebebiyle bir üniversiteye yakışmayacak bir etkinlik olduğuna karar verildi. Bu eksende etkinlik gününde bir eylem yapılmasına karar verildi.
  • Yapılacak olan eyleme bir buçuk yıla yakın zamandır hakları için direnişte olan THY işçilerinin davet edilmesine, eylem ile ilgili basına çağrı yapılmasına, diğer üniversite ve park forumlarına davet gönderilmesine karar verildi. Eylemin ardından İTÜ Forumu-13'ün gerçekleştirilmesine karar verildi.
  • 28 Mart 2013 tarihinde araştırma görevlilerinin işten çıkarılmalarını ve bu konuda 519 öğretim üyesinin görüşlerinin yok sayılmasını protesto etmek için rektörlük önünde yapılan eylem ile alakalı olarak; rektör Karaca imzasıyla çok sayıda öğrenci ve araştırma görevlisine gönderilen uyarı metinlerinin herhangi bir soruşturma olmaksızın gönderildiği ve meşru olmadığı, açıkça göz dağı vermek gibi bir niyet taşıdığı konuşuldu. İTÜ Forumu'nun uyarı gönderilen İTÜ'lülerin hepsine sonuna kadar sahip çıkmasına ve ilerleyen zamanlarda bu konuya dair bir çalışma yapılmasına karar verildi.
  • İTÜ'de kantin işletmeleri başta olmak üzere her alanın ticari yaklaşımlarla değerlendirilmeye çalışıldığı, öğrencileri güncel olarak en fazla etkileyen alanın kantinler olduğu konuşuldu. "Rektöründen Kiralık İTÜ" başlığı altında yürütülen tartışma kantin işletmeleri üzerinde yoğunlaştırıldı.
  • Kantin işletmeleriyle alakalı olarak yürütülecek çalışmaların temeline herhangi bir şirketin kâr mantığıyla işletmeye devam edeceği kısmı fiyat indirimlerinin değil "kâr amacı gütmeyen kantin" modelinin konulması ve bu eksende çalışmalar yapılması kararlaştırıldı. Ayrıca kâr amacı gütmeyen kantin uygulamasının Mayıs 2012'de İTÜ Senatosu kararıyla güvence altına alınmış, kazanılmış bir hak olduğunun vurgusu yapıldı.
  • Kantin işletmeleri ve İTÜ'deki kiralama işleri ile ilgili mevzuatın incelenmesi ve foruma bilgilendirme yapılması kararlaştırıldı.
  • İTÜ Forumu'nun tüm bileşenlerinin buluşma noktası olabilecek, kamusal nitelikte bir alanın yaratılması konusunda başlangıç olması amacıyla Dayanışma Meydanı'na çay kazanları konularak alanın hareketlendirilmeye başlanmasına karar verildi.
  • Kantin işletmeleri ile ilgili olarak 2-3 gün sürecek uyarı boykotları, bilgilendirme amaçlı görsel çalışmalar, gezici kantin kurulması önerileri getirildi. Sürekliliğin sağlanabileceği fakülte binalarında alternatif kantinlerin oluşturulmaya başlayabilmesi için (çay kazanı konması gibi basit yöntemlerle) çalışma yürütülebileceği konuşuldu.
  • Kantinleri kiralayan şirketlerden bir tanesi olan "Etiler Marmaris" işletmesinin, birçok şubesi bulunan bir zincir olarak İTÜ'de kantin işletmelerinin ticari bir alan şeklinde değerlendirildiğinin önemli örneklerinden biri olduğu; ayrıca Gezi Parkı direnişi esnasında eylemcilere yönelik faşist tutumu sebebiyle önemli bir noktada durduğu tespiti yapıldı. 
  • İTÜ Forumu - 13'ün, 7 Ekim Pazartesi günü yapılacak olan eylemle birleştirilmesi sebebiyle THY işçilerine söz verilerek başlanmasına, ana gündemlerin Kampüs Kart uygulaması ve 28 Mart 2013'te yapılan eylemle ilgili gönderilen uyarı yazıları olmasına karar verildi.