10 Ekim 2013 Perşembe

İTÜ'de Rektörün Bir Yılı

İTÜ Asistan Dayanışması, rektör Karaca'nın bir yıl boyunca hayata geçirdiği icraatları anlatan bir açıklama yaptı:

"İTÜ’de Mehmet Karaca’nın rektörlük görevine atanmasıyla birlikte, üniversite kamuoyunun görüşü ve İTÜ geleneği dikkate alınmadan hayata geçirilen uygulamalar, büyük sorunlara ve genel hoşnutsuzluğa dönüştü. Söz konusu durumu daha net görebilmek için aşağıdaki başlık ve açıklamaları dikkatinize sunuyoruz.

Araştırma Görevlileri ve 50/d Sorunu 
  • 80’in üzerinde araştırma görevlisi azami süreyi aşma gerekçesiyle işten çıkarıldı. Bunun yanlış ve hukuksuz bir uygulama olduğunu belirtenlerin talepleri görmezden gelindi. Azami süreyi aşmadan tezini bitiren ve bölüm kurullarının oybirliğiyle önerdiği araştırma görevlilerinin dahi 33/a kadrosuna geçişi engellendi. 
  • Yurt dışı görevlendirmeleri azami süre gerekçesiyle maaşsız yapılmaya başlandı. Azami süreyi geçen öğrencilerin de bilimsel etkinliklere katılım destekleri iptal edildi. 
  • İşten atılan araştırma görevlileri tarafından açılan davalarda, yürütmeyi durdurma kararı verilen örnekler oldu. Rektör, daha önce pek çok ortamda 50/d maddesine ilişkin sorularda “hukuka uyacağının” teminatını vermiş olmasına rağmen, bu mahkeme kararlarını uygulamamakta, bazılarında ise işlemleri geciktirmektedir. İTÜ yönetimi hukuki kararları da hiçe saymaya başlamıştır. 
  • 2547 sayılı kanuna aykırı 33/a’ya geçiş kriterleri getirildi. Üyelerinin nasıl belirlendiği belli olmayan bir değerlendirme kurulu oluşturuldu. 
  •  Süreden sayılmayan izinler, çalışma süresi hesabına dahil edildi. Böylece önceki uygulamalara göre çalışmalarını planlayan; yurt dışı görevi, doğum izni veya özel sebeplerle enstitü onayıyla süreden sayılmayan izin hakkını kullanan araştırma görevlileri mağdur oldu. 

Demokratik Olmayan Karar Alma Süreçleri 

  • İTÜ’de “tek adam” rejimi tesis edildi. Birçok fakültede, rektörlüğe yakın isimler dekan olarak atandı. 
  • Üniversite Senatosu ve Yönetim Kurulu, bizzat rektörün, ilgili toplantılarda takındığı tavır nedeniyle itibarsızlaştı. 
  • Yıllardır hazırlığı yapılan sosyal bilimler bölümleri ve fakültesinin açılmamasına karar verildi. 
  • Ekonomi alanında çalışan öğretim üyelerinin görüşüne başvurulmadan Ekonomi Bölümü açıldı. Bu alanda çalışan öğretim üyelerinin yeni açılan bölüme geçiş talepleri, gerekçe gösterilmeden reddedildi. 
  • 2002 yılından beri yayında olan ve Türkçe yayınlanan sınırlı sayıdaki dergiden biri olan İTÜ Dergisi, gerekçesi açıklanmadan kapatıldı. 
  • Yurt dışı bilimsel araştırma toplantılarına katılım desteği için indeksli makale şartı getirildi. Katılım destekleri ciddi oranda (%20) düşürüldü. 
  • Emekli öğretim üyelerinin ders ve danışmanlık görevleri sınırlandı. Emekli öğretim üyelerinin odalarını boşaltmaları gerektiğini bildiren yazı, kendilerine gösterilmesi gereken saygıdan ve akademik titizlikten çok uzak bir dille kaleme alındı. 
  • Bazı projelerin yürütücüleri gerekçe bildirilmeden değiştirildi. 
  • İTÜ Nano projesi ve Temiz Oda laboratuvarının sorumlu öğretim üyesi değiştirildi; bazı donanımlara el kondu ve ilgili projenin geliştirilmesi engellendi. 

Skandallar 

  • Yürütülen bir soruşturma kapsamında, Mersin limanında ele geçirilen pirinçler İTÜ MOBGAM’a gönderilmişti. Standart prosedüre uyularak gerçekleştirilen deneylerde iki farklı GDO ırkına rastlandı ve bu durum kamuoyuna yansıdı. Bunun üzerine Tarım Bakanı Mehdi Eker, hiçbir bulgu ve deneye dayandırmadan pirinçlerin GDO'suz olduğunu iddia etti. Rektör Karaca, MOBGAM sorumlusunu hiçbir kovuşturmaya gerek görmeden görevden uzaklaştırdı ve deneyin hatalı olduğunu da bir çırpıda açıklayıverdi. Bu yaşananlardan sonra Mehdi Eker şu açıklamada bulundu: "İTÜ’nün o incelemeyi yapacak donanımı da yok, bilgisi de, birikimi de. Savcının pirinci inceleme için İTÜ’ye göndermesi de, İTÜ’nün ‘Ben bu işten anlamam’ demeyip incelemesi de tam bir skandal. Doğru adres bakanlığımız olmalıydı.” 240 yıllık geçmişi olan İTÜ şimdiye kadar hiç böyle aşağılanmamış, bilimsel değeri ayaklar altına alınmamıştır. 
  • Mezuniyet töreni büyük bir protestoya sahne oldu. İTÜ’de Rektör Karaca’nın göreve gelişiyle yaşanan gelişmeleri protesto eden öğrenciler, Rektör’e hep birlikte sırtlarını döndüler. Veliler de ıslık ve sloganlarla protestoya destek verdiler. Otobüslerle İTÜ kampüsüne taşınan siyasi bir grup, mezuniyet törenine saldırdı. Alan dışına çıkarılmaları sonrasında, mezuniyet alanına rastgele attıkları taşlar nedeniyle bir veli yaralandı. Öğrencilere, hocalara ve velilere yapılan bu saldırı ile ilgili rektörlük tarafından herhangi bir soruşturma yürütülmedi. 
  • Öğrencilerin işleteceği vaat edilen kantinlerin bazıları Etiler Marmaris Büfe işletmeciliğine devredildi. 

Öğrenciler

  • Hazırlık sınıfını geçemeyen öğrenciler hiçbir barınma alternatifi sunulmadan yurtlardan atılmaktalar. • Vadi Yurtları kantininde düğün töreni düzenlenmesine izin verildi. 
  • Kampüs güvenlik görevlilerinin sayısı arttırıldı. Kampüste tüm gün güvenlik ve sivil polis devriye aracı uygulaması başladı. Personel 
  • Rektörlükte çalışan çok sayıda idari personelin görev yeri değiştirildi. Çeşitli fakültelerdeki idari personeller, sürgün olarak adlandırılabilecek uygulamalara tabi tutuldu. 
  • Porselen tabaklar bahane edilerek, yemekhanelerde statü farkı yaratıldı. 
  • Taşeron şirket çalışanlarının servis araçlarından yararlanmaları yasaklandı. Tepkiler üzerine fiilen bu yasak kaldırılsa da, resmi bir değişiklik ve açıklama yapılmadı. Üniversite Geneli 
  • Rektörlükle iletişim kanalları kapalı tutuldu, dilekçeler yanıtsız bırakıldı ve randevu talepleri geri çevrildi. İTÜ kamuoyuna yönelik yoğun bir dezenformasyon ve sansür uygulandı. Kurumsal İletişim Ofisi tarafından yalnızca yönetimi destekleyen haberler paylaşıldı. Bu durum, Cumhuriyet Bilim teknoloji ekinin aynı sayfasında yer alan iki haberden birini paylaşıp, diğerini sansürlemeye kadar götürüldü. 
  • Bu sansürü bir nebze kırmak amacıyla kullanılan, İTÜ Asistan Dayanışması e-posta adresleri üniversite yönetimi tarafından bloklandı. 
  • İş Bankası’ndan sonra Vakıfbank da İTÜ’lülerin hayatına zorla sokuldu. İTÜ mensupları, Vakıfbank kartlarıyla birleştirilen kimlik kartlarını almak zorunda bırakıldı. Maslak kampüsündeki banklar ve şemsiyeler Vakıfbank reklamlarıyla doldu. 
  • Lojman dağıtımının nasıl yapıldığına yönelik sorular cevapsız kaldı. Kriterlerin ve başvuruların İTÜ kamuoyuyla paylaşılması talebi ısrarla reddedildi."

kaynak: İTÜ Asistan Dayanışması (ituasistandayanismasi.blogspot.com)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder