
İTÜ Dayanışma Meydanı'ndan rektörlük binasına yürüyen İTÜ mensupları burada bir basın açıklaması yaptılar. Basın açıklaması esnasında rektörlük binasının kapısında etten duvar ören güvenlik görevlileri dikkat çekti.
İTÜ Forumu adına yapılan basın açıklaması şu şekildeydi:
"Taksim Gezi Parkı’nda, despot ve rant düşkünü yönetim anlayışının; doğa, kent ve halk düşmanlığı suretinde saldırılarına maruz kalışımızın üzerinden neredeyse altı ay geçti. 31 Mayıs 2013’ten bu yana Türkiye’de çok şey değişti. Fakat AKP iktidarının kentler üzerindeki rant oyunları, “kendilerinden olmayanların” insanca yaşama hakkına müdahaleleri, doğa düşmanlığı değişmeyen olgular oldu. Bu hırs ve düşmanlık öyle büyüktür ki; gencecik insanlar öldürülmüş, binlerce kişi yaralanmış, aylardır medyaya örtülü bir sansür uygulanarak, yalan ve dezenformasyon üzerine kurulu söylemlerle halk kandırılmaya çalışılmıştır. Hükümetin rant düşkünlüğünün, seçim öncesi manipülasyonlarının, doğa düşmanlığının son tezahürü de konuyla ilgili yasal süreç devam ettiği halde, bayram tatilini fırsat bilen Ankara Büyükşehir Belediye’sinin gece yarısı ODTÜ arazisine iş makinalarını polis ve eli sopalı çetelerin koruması altında sokarak binlerce ağacı talan etmesi olmuştur. Açık ki, 18 Ekim gecesi ODTÜ’ye yapılan çıkartmanın altını hırs, düşmanlık ve korku doldurmaktadır.
İstanbul’da semt semt direnişler sürerken, desteğinin yokluğunu bir an olsun hissetmediğimiz Ankara halkıyla ve ilerici, yurtsever, devrimci karakterinden taviz vermeden var olmaya devam eden tüm ODTÜ bileşenleriyle dayanışma içerisinde olmak biz İTÜ mensuplarının boynunun borcudur. İTÜ’nün öğrencileri, araştırma görevlileri, akademisyenleri, çalışanları geçmişte olduğu gibi halktan, bilimden, özgürlükten ve eşitlikten yana tavrını sürdürmekte kararlıdır. Bugün ODTÜ’ye karşı düşmanca tavır alanlar bilmelidirler ki karşılarında yalnızca ODTÜ’lüler değil; İTÜ’lüler de tüm ilerici kesimlerle birlikte, dayanışmanın kuvveti ve kararlılıkla duracak; demokratik bir üniversite, özgür ve eşitlikçi bir Türkiye mücadelesinde olduğu gibi haklı taleplerini en yüksek perdeden omuz omuza dile getirecektir.

Taksim sadece Taksim olarak kalmadı. Bugün ODTÜ de sadece ODTÜ olarak kalmayacak. Bugün dikeceğimiz fidanlar, her önünden geçene buranın da ODTÜ olduğunu hatırlatacaktır. Fidanlara vereceğimiz isimler de, Haziran Direnişi sırasında AKP’nin polisi tarafından öldürülen kardeşlerimizin şahsında tüm direnenlerin aynı zamanda İTÜ’de yaşadığını bize hatırlatacaktır. Kurtuluşumuz tek başına değil, hep beraber olacaktır.
Saygı, sevgi ve dostça selamlarımızla"
Basın açıklamasının ardından kampüsün girişindeki boş alana gelen İTÜ'lüler, burada yaklaşık 30 adet fidan dikti. Fidanlara Haziran Direnişi sırasında öldürülen arkadaşlarının isimlerini verdikten sonra eylemi sonlandırdılar.
"Onlar ümidin düşmanıdır, sevgilim,
YanıtlaSilakar suyun
meyve çağında ağacın,
serip gelişen hayatın düşmanı..."
ODTÜ'den sevgiler.
Dayanışmayla...
Sahte mimarlar aranıyor
YanıtlaSilGaziosmanpaşa Belediyesi'nde mimar Naziye Ünal'ın adına sahte imza atılarak düzenlenmiş 253 bina projesi bulundu. Suç duyurusunda bulunan Ünal, olaydan belediyeyi sorumlu tuttu
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=109693
SAHTE TAPULAR
" Belediyenin çaycısında, şoförün de bile sahte kâşeler var ! "
Vatandaşın mülkiyet hakları, arsaları sahteciliklerle, kimlere adeta YEM ediliyor ?
Belediyenin çaycısında ve şoföründe bile sahte kaşeler bulunmasını ibretle ve dehşetle izliyoruz.
Sahte imza ve kaşe kullanılarak3 adet bina projeleri
Aynı şekilde iş merkezlerinde sahte uygulamalar, 114 adet şaibeli Jeolojik Raporlarda ki usulsüzlük ve sahtecilikler, Çıkar ilişkileri yapılanmasıyla UCUBE bir sistemle ( Belediye- Adliye- Tapu) İmar Yolsuzluklarındaki sahtecilikleri daha önceden, delilleriyle ve belgeleriyle KAMUOYUNDA PAYLAŞTIK.
Sultangazi Belediyesi (Eski Gaziosmanpaşa Belediyesi)' ndeki yasadışı işlemler MEDYA'da haber olduğu gibi, Cumhuriyet Savcılığında soruşturmalar yapılmıştır.1995 yılında başlayan hukuk dışı işlemler, müvekkilin de mağduriyetlerinin başlangıç tarihi olması TESADÜF OLAMAZ ! Oluş şekli ve seyrine göre; bu yolsuzlukların yine Belediye bünyesinden ya da başka kamu birimlerinden, işbirliği içinde gerçekleştiği yönünde bulgular söz konusudur.